Injuries
Yaralanmalar
here
wound yara
injury yara
cut kesik
scratch çizik
scab yara kabuğu
bruise çürük
scar yara izi
blister kabarcık
pus irin
injure yaralamak
to heal iyileşmek

The body can normally heal itself.
Vücut normalde kendini iyileştirebilir.

Don't worry. It's only a scratch.
Merak etme. Sadece bir çizik.

dressing pansuman
gauze gazlı bez
bandage bandaj - sargı
to bandage sarmak

The nurse bandaged the wound.
Hemşire yarayı sardı.

swollen şişmiş
inflammation iltihap
bump yumru
to swell şişmek
to inflame iltihaplanmak
to irritate tahriş olmak

The chemical irritated my skin.
Kimyasal derimi tahriş etti.

fracture kırık
sprain burkulma
dislocation çıkık
fracture a bone bir kemiği kırmak
break a bone

Jake broke his arm playing football.
Jake kolunu futbol oynarken kırdı.

How did you twist your ankle?
(Ayak) bileğini nasıl <U>burktun</u>?

After dislocating his shoulder, he managed to pop it back in.
Omzu <U>çıktıktan</u> sonra geri <U>yerleştirmeyi</u> başardı

handicapped özürlü - engelli
cripple sakat
artificial limb protez
prosthesis
to limp topallamak
clumsy sakar
graceful zarif
to trip (ayağı) takılmak
to stumble sendelemek - tökezlemek

She tripped on her untied shoelaces.
O ayakkabı bağlarına takıldı.

Chad stubbed his toe on the toilet.
Chad tuvalette ayak parmağını vurdu.

He stumbled over a log and fell face down in the mud.
Bir kütüğün üstünden geçerken tökezledi ve yüzüstü çamura düştü.

Expressions

While exploring the woods he stumbled upon a cave.
O ormanı keşfederken bir mağaraya denk geldi.