Car Travel
Araba Seyahat
driver sürücü, şoför
to drive sürmek
 width=

Shut up and drive!
Sus ve sür!

Let's take a shortcut.
Kestirmeden gidelim.

Do a U-turn.
U dönüşü yap.

Turn around.
Burdan dön.

Turn left.
/
Turn to the left.

Sola dön.

Go straight.
Düz git.

speed hız

It's impossible to travel faster than the speed of light.
Işık hızından daha hızlı gitmek imkansızdır.

to accelerate
hızlanmak
to speed up

Punch the accelerator!
/
Hit the gas!

Gaza bas

to slow down
yavaşlamak
to brake
frene basmak
to coast
vitesi boşta gitmek

Cars should be passed on the left.
Araçlar soldan geçilmelidir.

Pull over! I need to get out of the car.
Yana çek! Arabadan inmem lazım.

road rage yol verme kavgası

Argg, A car just cut me off. May they get a flat tire!
Ahhh, bir araba benim yolumu kesti. İnşallah lastikleri patlar!

to park park etmek
parking

Let's park.
Park edelim.

Can you parallel park?
Paralel park edebiliyor musun?

They towed away my car.
Arabamı çekmişler.

My car broke down. I need a tow.
Arabam bozuldu. Çektirmem lazım.

ticket ceza
fine ceza
to speed hız yapmak

He got a ticket for speeding.
Aşırı hızdan ötürü ceza aldı.

She ran a red light.
Kırmızı ışıkta geçti.

drunk driving sarhoş araba sürmek
DUI / (driving under the influence)

Don't drink and drive.
İçki içip araba sürme.

road signs yol işaretleri

speed limit 35 mph
hız sınırı 35 mil (55 km)
 width=
Yield
(trafikte) yol vermek
Left turn prohibited
Sola dönüş yasak

one way
tek yol
merge
merge left
yolun sola katılması

detour
sapak
traffic
traffic trafik
traffic jam trafik sıkışıklığı
rush hour (trafikte) yoğun saat

She's stuck in traffic.
Trafikte takılı kaldı.

I'm stuck in a traffic jam. I'll be late.
Trafikte kaldım. Geç kalacağım.

right of way geçiş üstünlüğü

The car on the right has the right of way.
Sağdaki arabanın geçiş üstünlüğü var.

collision çarpışma
crash kaza
wreck enkaz
to crash kaza yapmak
to collide - collided çarpışma
to wreck hurda olmak

Buckle up. You never know.
Kemer tak. Ne olacağını bilemezsin.

We were in a car accident, but everyone is ok.
Trafik kazası yaptık; ama herkes iyi.

She hit a parked car.
Park etmiş bir araca çarptı.

He lost control of his car and crashed into a tree.
Aracın kontrolünü kaybetti ve ağaca çarptı.

A car ran into us at the intersection.
Kavşakta bir araç bize çarptı.

Try not to run over the pedestrians.
Yayaları ezmemeye çalış.

It was a head-on collision. Both cars were totaled.
Kafa kafaya çarpışmaydı. İki araba da hurdaya döndü.

He wrecked his brand new sports car trying to get away from the police.
Polisten kaçmaya çalışırken yepyeni spor arabasını hurdaya çevirdi.

to skid patinaj yapmak, kaymak
overpass

We skidded to a stop.
Kayarak durduk.

bend viraj
shoulder şarampol
median refüj
ramp rampa
overpass üst geçit
fork çatal
roundabout ada kavşak, göbek

pavement kaldırım
tar asfalt, katran
pothole çukur
bump küçük tümsek
speed bump hız tümseği

to steer (direksiyonu) çevirmek

Try to steer around the potholes.
Çukurların etrafından dolanmaya çalış.

toll geçiş ücreti
toll road ücretli yol

Did you have to pay a toll?
Geçiş ücreti ödemek zorunda kaldın mı?